Kayıtlar

Mart, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Haşim'in Yetimi, Muttalip'in Kölesi

Resim
Hayat bazen renkli, bazen siyah beyaz bir film gibi. Hani deriz ya film gibi bir hayatı varmış, diye. Aslında herkes kendi filminin başrol oyuncusu değil midir ki? Her birimizin sakladığı nice kederler, nice sevinçler var o hayatın koridorlarında, köşe başlarında. Ve ders alacak, ibret olacak nice hadiseler. Film gibi bir hayat hikayesi düşelim o zaman buraya da.. Daha doğduğunda belliydi farklı bir bebek olduğu. Onurlu, şerefli, köklü bir ailenin nazenin yavrusuydu. Saçındaki beyazlık farklılığına mı işaretti, yoksa daha küçücükken, ileride alacağı sorumluluğa eş, aklar mı düşmüştü yıldız, yıldız.. bilinmez.. farklı olduğu için Şeybe, dediler ona. Saçında beyazlık olan çocuk manasına.  Yesrib'de (şimdiki Medine) doğmuştu Şeybe. Hâşim ve Selma'nın gözbebeği.. Babası Hâşim asil bir ailenin reisiydi. Babalarından devraldığı  vazifeleri en güzel şekilde yerine getirmeye çalışmış ve bunda da başarılı olmuştu. Mesela, o devirlerde Kureyş kabilesi yaz ve kış olmak üzere ...

Reçete

Resim
Her insan kendine özeldir. Her insan farklıdır.  Mayası ayrıdır, toprağı ayrıdır. O yüzden maddi ya da manevi her reçete her insana iyi gelmez. Kimine şifâ vesilesi olurken kimine dert olur.  Kimine nimet, kimine de nikmet ve illet olur. Ama bir reçete var ki bütün insanlara şifadır. Hem bedeni iyi eder, hem de ruhu. Tevekkül.. Teslimiyet.. Ve Sabır.. Bu üçünün bir arada olduğu yerde ruh hasta olmaz.  İsyan bayrağı çekmez. Ümitsizliğe düşmez. Geçmiş için hayıflanıp, gelecek için de endişe etmez. Olana aktif sabır ile rıza gösterir.  Zaten tevekkül dediğimiz şey de kendini karamsarlığa kaptırıp, boş vermek değil, elinden gelen her şeyi yaptıktan, bütün tedbirleri aldıktan sonra Hakka teslim olmaktır. Sabrederken bir yandan da ibret ve dersler çıkarır. Kendini yeniler. Eksiklerini gidermeye çalışır. Olanların ardındaki güzellikleri görmeye çalışır. Bunların hepsi bir arada, hangi insan olursa olsun ona iyi gelecek manevi reçetedir.  Sıkıntı içinde kalm...

Zordur Bu Topraklarda Kadın Olmak

Resim
Ezilen, itilip kakılan, ikinci sınıf muamelesi gören, her tür şiddete maruz kalan eli öpülesi varlıklara ithafen... Kadın olmak zordur bu topraklarda.. Kimdir kadın gerçekten, kimliği var mıdır, adı var mıdır..? Önce kız olur, küçücük yaşta büyütürler, daha oyun çağında iken, küçük büyük evde kim varsa,  annelik yapar, yemek, bulaşık, çamaşır her ne varsa ondan sorulur. Hatta bunları yapmak için okumasa da, eğitim almasa da, ilim öğrenmese de olur onlara göre. Oysa her kadın toplumu kitap kitap yazacak, ince ince işleyecek yegâne insandır. Evde oturması gerekir kız çocuğunun, erkek gibi değildir çünkü anne babaya göre. Erkek için mübah olan herşey kız için yasaktır âdeta.. Daha kendini tanımadan, anlamadan telli duvaklı gelin olur baba evinden, kefeniyle dönmek şartıyla.. Eş olur gittiği yerde, ama eş olmayı anlamadan, kendine ait bir sözü olamadan.. Gelin olur, boyun eğer her ne denilirse.. Kocandır hakkıdır döver de sever de, denir şiddet görse de .. Toplum salık veri...

Kur'an-ı Kerim'de İsraf Kavramı

Resim
"Ey bizim Kerim Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı affet! Ayaklarımızı hak yolda sabit kıl ve kâfirler gürühuna karşı bize yardım eyle. "(Âl-i İmran, 147) İsraf günümüzün en önemli hastalıklarından birisidir. Savurganlık, elindekinin kıymetini bilememe, hoyratça savurma, israfın baş göstergesidir. İsraf, bir hastalık olduğu gibi, nimetin basite alınmasına da sebep olan bir davranış biçimidir. Anlam daralması sebebiyle daha çok mal, para, harcamalar konusuna tahsis edilen israfın, Kur'an-ı Kerim'e bakıldığında çok geniş bir alanı kapsayan davranış özellikleri olduğu görülmektedir. İtidal dini olan İslam, insanları da ifrat ve tefritten uzak bir yaşama biçimine çağırır. Bu kimi zaman yenilen içilen şeylerden ya da eldeki sermayeyi gerektiği yere kullanmadan, davranışlara, vakit nizamına varan bir düzenleme biçimidir. Kişiye çizilen sınırlar geçildiği takdirde israfa girmek kaçınılmazdır. Her konuda olduğu gibi İslam, bu konuda da inana...