Hastalık ve Dua Talebi 2
Efendimiz hastalıklar hususunda şöyle buyurur: "İki şifa vardır; biri baldır, diğeri de Kur'an'dır." Ibn Mace, Tıp, 7)
Bu iki kaynağın özellikle zikredilmesi, bu konuda en etkili olmaları sebebiyle olabilir.. Ayrıca Rasulullah'ın (sas) en çok rağbet ettiği gıda olan balın, şifa unsuru olduğu bizzat ayet ile de tasdik edilmiştir.
Diğer kaynak Kur'an'ın kendisinin şifa vesilesi olduğu da bir çok ayet de ifade edilmektedir.
Aslinda bu bize iki şeyi de göstermektedir aynı zamanda. Birincisi yenilen içilen şeylerdeki şifa unsurları.. ki Rasulullah (sas) bir çok gıdayı saymıştır, sadece bal değildir, dileyen tıbbın nebevi kitaplarına bakabilir. Şifalı yiyecekler, ya hastalığı engelleyecek, ya bağışıklığı artıracak ya da mevcut hastalığa şifa vesilesi olacaktır.
Çünkü vücut yenilen içilen şeylere göre şekillenir. Bu yüzden helâl ve temiz gıdalarla beslenmek vücut sağlığı açısından önemlidir. Vücudun işleyişine zarar veren yiyecekler bir süre sonra organlarda ciddi zararlara yol açacağı için hastalıklara da sebep olacaktır.
İkincisi; kişi hastalıktan korunma veya hastalığının iyileşmesi hususunda Kur'an ayetlerini vesile kılarak dua edebilir. En etkili dua vesilesi bizzat Allah kelamının kendisidir.
Nitekim Kur'an'ın ilk suresi olan Fatiha'nın isimlerinden biri Şâfiye'dir ki, şifa kaynağı demektir. Yanı Fatiha suresi başlı başına bir şifa kaynağıdır bu açıdan bakıldığında.. Hatta Buhari'de şöyle bir rivayet de yer almaktadır:
Bir gün ashab-ı kiramdan biri, yılan sokan bir kabile reisine Fatiha sûresini okur, Allahü teâlânın izniyle de hasta şifaya kavuşur. Kabile reisi, 30 koyun hediye eder. Sahabi, caiz olup olmadığını bilmediği için Efendimize sorar. Rasulullah (sas), "Ne okudun?" buyurur. O da, Fatiha sûresini okuduğunu bildirince, ona buyurur ki:
"Fatiha’nın şifa olduğunu nasıl bildin? O koyunları, yanınızdakilerle paylaşın ve bana da bir hisse ayırın!"
Ayrıca bir çok yerde Fatiha suresi ile rukye yaptığını da görmekteyiz Allah Rasulünün..
Rukye ağrıyan yere elini koyup Fatiha okuyup üflemektir. Rasulullah (sas) bunu çoğunlukla Fatiha ile yapmıştır.
Şifa kaynağı Kur'an adı şifa olan sure ile başlar, bir başka şifa kaynakları olan iki sûre ile de son bulur. Bu da neredeyse baştan sona şifadır demektir bir bakıma.
En sonda yer alan Felak ve Nas sureleri manevi hastalıklar için indirilmiş özel surelerdir.
Efendimize yapılan büyü üzerine nazil olan bu sureler, bu tür illet veya hastalıklar için ne okumamız konusunda da yol göstericidir.
Hz Aişe validemizden gelen rivayete göre de "Hz. Peygamber (sas) her yatağa girişinde İhlas-Felak-Nas surelerini üçer defa okur ve her defasında avucuna üfürerek bedenine sürerdi. Ayrıca hasta olduğunda da Felak-Nas surelerini okuyup üzerine üflerdi." (Buharî, Fedailu’l-Kur’an,14).
Ayrıca Ayetül kürsi olarak geçen ayetin de bu tür koruma etkisi olduğu rivayetlerde geçmektedir..
Bir çok rivayette geçtiği üzere Efendimizin şifa kastı ile en çok kullandığı ayetler veya sureler Fatiha, Ihlas, Felak ve Nas sûreleri ve korunma duası olarak da Ayetül Kürsi'dir.
Uygulamasını ise, gece yatarken ihlas, felak, nas okuduğu; diğer zamanlarda ise ağrıyan yerin üzerine elini koyup ya Fatiha, ya da Felak-Nas (birlikte) okuyup üflediği ve şifa duası ettiği şeklinde görmekteyiz.. Hatta vefat etmeden kısa süre önce de bu uygulamayı yapmıştır.
Ayetul Kürsiyi, korunma kastı ile 7 kez okuyup etrafına üflediği şeklinde rivayetler vardır.
Başka hangi duaları okuduğu hususuna geçmeden önce, Kur'an'da yer alan, kabul olunmuş bir şifa duasından bahsetmek istiyorum ki, o da ciddi bir hastalığa maruz kalmış Hz Eyüp (as) 'ın yaptığı duadır. Kişi bu duayı ezberleyip maddi manevi hastalıklarının giderilmesi hususunda talepte bulunabilir.
Ayrıca büyük alimlerin, Kur'an'ın şifa unsuru olduğunu ifade eden ayetleri toplayarak dua yaptıkları da meşhurdur. Onlardan biri olan İmam Kuşeyri Hz leri şöyle nakleder:
“Şimdi arzedeceğim altı ayet şifa kaynağıdır. Bunları bir insan sabah-akşam dikkatlice, ihlasla okursa hangi hastalık olursa olsun biiznillah şifa bulur. Bu âyetlerin şifâ verdiğini tecrübe etmişizdir. Benim 12 yaşlarında bir kızım vardı. Devâsı olmayan müzmin bir hastalığa yakalandı. Bütün hekimlere götürdüm, deva bulmadı. Onu ölüme terketmiş durumdayken salih bir insanla karşılaştım. Bu halimi arzettim. Dedi ki; Kur’ân-ı Kerim’de altı tane şifâ âyeti bulunmaktadır ki kızına ihlasla bu duâları sabah-akşam okursan o biiznillah iyileşecektir. Ben de bu âyetleri öğrenip kızıma okudum. Ölmek üzereyken kızım sıhhat buldu, iyileşti. Onun için bu âyetlerin ne kadar şifâ verici olduğuna bizzat şahidim.”
Kur’ân-ı Kerim’de bulunan şifâ âyetleri şunlardır (arapcalarını koyamadım, dileyen aslına bakabilir):
Tevbe Sûresi, 14. âyet
“Allah, mümin bir topluluğun kalplerine şifa versin/gönüllerini ferahlatsın!” (et-Tevbe, 14)
Yunus Sûresi, 57. âyet
“…Gönüllerdeki dertlere şifâdır...” (Yûnus, 57)
Nahl Sûresi, 69. âyet
“…Onların (arıların) karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır…” (en-Nahl, 69)
İsrâ Sûresi, 82. âyet
“Biz, Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için şifâ ve rahmettir…” (el-İsrâ, 82)
Şuarâ Sûresi, 80. âyet
“Hastalandığım zaman bana şifâ veren O’dur.” (eş-Şuarâ, 80)
Fussilet Sûresi, 44. âyet
“…De ki: O, (Kur’ân) inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifâdır…” (Fussılet, 44)
.
Bu ayetlerin toplu bir sekilde okunması, hadislerde görmesek de, alimler arasında oldukça yaygın bir tutumdur. Ki bunların en bilineni Tahmidiye duasıdır. Bu dua, Kur'an'daki şifa ayetlerinin 19 defa tekrar edilmesi ile yapılan bir duadır. Dileyen bu duayı, hasta olsa da olmasa da, kendisine vird edinerek, Allah'tan şifa talebinde bulunabilir.
Kur'an'ın şifa kaynağı olmasını sadece beden rahatsızlıkları için düşünmek yanlıştır. Onu okumak kişiye moral kaynağıdır, iman gücü nasip eder, şeytanın şerrinden muhafaza eder ki bu da her tür şifaya vesiledir. Çünkü sağlık ve afiyet beden ve ruhun tam sıhhati ile mümkün olur. O yüzden düzenli Kur'an okumak da ayrıca gönüle şifa ve huzur kaynağıdır.. kul illa ki hastalığı beklememeli, olmasa da maddi manevi şifayı talep etmelidir..
Unutmayalım, "İlacın en hayırlısı Kur'an'dır."
(İbn-i Mâce, C.9. H.no:3533)
Yorumlar
Yorum Gönder