Kadir Gecesi Üzerine
Bazı insanlar özeldir. Bazı mekânlar özeldir, kıymetlidir. Aynı şekilde bazı zamna dilimleri de kıymetlidir Hâk katında. Cuma geceleri, Arefe ve bayram geceleri, üç aylar gibi. Şüphesiz zamanların en kıymetlisi Ramazan ayı, gecelerin en şereflisi de Kadir gecesidir. Kuranda adi geçen tek ay ve yine adına sûre inen tek gece..
Ramazan ayını şöyle tanıtır Allah Rasulü (sas) bizlere: "Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur...." ve şöyle devam eder "Bu ayda dört hasleti çoğaltın: Bunlardan iki tanesiyle Rabbinizi razı edersiniz, iki tanesine de ihtiyacınız vardır. Rabbinizi razı edeceğiniz iki haslet: Allah’tan başka ilah olmadığına şahitlik etmeniz ve ondan af dilemeniz (istiğfar etmeniz)dir. Hep muhtaç olduğunuz iki haslet ise, Allah’tan cenneti istersiniz ve cehennemden O’na sığınırsınız." (İbn-i Huzeyme, Sahih; Beyhaki, Şuabu’l-İman, 5/223)
Tavsiye ettiği şeyler aslında, imanı yenileme, istiğfarla temizlenerek, Cenneti talep etme, Azabından ise sakınmadır.. Yani kul sürekli murakabe halinde ve dua ikliminde olmalıdır ki ayın bereketinden istifade edebilsin. Üstelik Ramazan ayı, içinde af ve mağfirete sebep olan Kadiri gizlediği için de ayrı bir değer taşır.. öncesinde gelen iki güzel ay ve mübarek geceler, Kadri bulma öncesinde bir antrenman gibidir adeta.. Kul hazırlıklı olmalıdır ki, vakti geldiginde kadre erebilsin.. Belki de gizli olmasının bir sırrı da budur.. Her geceyi kadir bilmek, onu yakalama adına da belki bir kolaylıktır.. Hatta sırf bu sebeple İmam Azam Hazretlerinin, Kadir gecesini senenin bütün gecelerinde arayın, seklinde tavsiyede bulunduğu ifade edilmektedir.
Rasulullah'ın (sas) Kadir gecesinin Ramazan içinde saklı olduğunu söylemiş olması biz mücrim kullar için aslında bir nevi rahmettir. Oruç tutarak gözünü gönlünü haramlara kapatıp, teravihlerle, teheccüdlerle Rabbine yakınlaşmanın yollarını arayan güzel ruhlar, fitre ve zekâtlarıyla da uhuvvet harcı kararlar aralarında ki, nefsini böyle disipline etmiş kişiler için, o en güzel geceyi bulmak zor olmasa gerektir.
Abdullah İbni Ömer’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, bir grup sahâbî, rüyalarında Kadir gecesinin Ramazan’ın son yedi gecesinde olduğunu görürler (ve bunu Hz. Peygamber'e bildirirler) Bunun üzerine Rasûlullah şöyle buyurur: "Kadir gecesi ile ilgili rüyalarınızın, Ramazan’ın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O halde Kadir gecesini arayan onu Ramazan’ın son yedi gecesinde arasın!" (Buhârî, Leyletü'l-kadr 2, Ta'bîr 8; Müslim, Sıyâm 205 -206.)
Hz.Ayşe’den rivayet edildiğine göre de Rasûlullah (sas) Ramazan ayının son on gününde câmiye kapanır, ibadete soyunur ve şöyle buyururdu: "Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on günü içinde arayınız!" (Buhârî, Leyletü'l-kadr 3; Müslim, Sıyâm 219.)
Yine Hz. Ayşe validemizden rivayet edildiğine göre Rasûlullah şöyle buyurmuştur bir başka seferde: "Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on günündeki tek gecelerde arayın!" (Buhârî, Leyletü'l-kadr 3) Buna göre Kadir gecesi Ramazan ayı içinde, ama daha çok son on gün içinde, özellikle de son on günün içindeki tek gecelerde olabilir. Öyleyse Allah Rasulünün (sas) yaptığı gibi, hiç değilse sonu mağfiret buyurduğu, son on günü ibadetle ve duayla geçirmek mü'min kul için büyük kazanç olacaktır..
Nitekim "Faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini değerlendiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır." (Buhârî, Îmân 25, 27, 28, 35, Savm 6, Terâvih 1, Leyletü'l-kadr 1; Müslim, Müsâfirîn 173-176.) müjdesi varken, bu imkanı kaçırmak çok hazin değil midir? Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sas) şöyle buyurmuştur: "Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır." (Buhârî, Savm 5) Hadiste geçen "Merede", inatçılar, direnenler, saldırganlar demektir. Bu ifadeyle, şeytanların en azgınları, ipe-sapa gelmezleri, gözü dönmüşleri kastedilmektedir. Bu ise rahmet ve mağfiret yolcuları için ayrı bir lütuftur.. Yani nefsi terbiye etmek normal zamandan daha kolaydır bu sebeple, Ramazan ayında..
Son olarak, güzel annemiz Ayşe (r.a.) şöyle der bizlere: "Eğer kullar, Ramazan’ın fazîletlerini bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını temennî ederlerdi…” (Heysemî, c. III, sf. 141)
Ayşegül Güleç Eskikurt
Yorumlar
Yorum Gönder