Nasıl Bir Aile

"O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerinden biri de: Kendilerine ısınmanız için (sükûnet bulmanız için), size içinizden eşler yaratması, birbirinize karşı sevgi ve şefkat var etmesidir. Elbette bunda, düşünen kimseler için ibretler vardır."
Rum, 21

“Ey İnsanlar! Kadınların haklarına riâyet ediniz. Onlara şefkat ve sevgi ile muâmele ediniz. Onlar hakkında Allah’tan korkunuz! Kadınlar size Allah’ın emânetidir. Onları, Allah adı­na söz vererek aldınız, onlar emr-i ilâhî ile size helâl oldu. Sizin kadınlar üzerinde haklarınız olduğu gibi, kadınla­rın da sizin üzerinizde hakları vardır.” (Müslim, Hac, 147; Ebû Dâvûd, Menâsik, 56; )

Toplumun en küçük birimidir aile.  Vücuttaki hücre ne ise toplumda da aile odur. Bu sebeple toplumun iyi veya hasta olmasının en baş sebebi de yine ailedir. Her bir yuva hem kendisini hem de etrafındaki aileleri etkiler. Bazen iyi bazen de kötü.

Ailede ise önemli olan insandır. İlk başta da eşler ve yavruları olmuşsa eğer anne-babalar.

Arapça'da evli ve iffetli insana aynı zamanda Muhsan denir. Aslı "kale" demek olan "hısn" kelimesinden türemiştir. Yani aslında evlilik ya da aile kurumu içindekileri dış etkilerden ve kötülüklerden koruyan bir kale gibidir, manasına da gelir.

Anne - baba iyi bir ortam sağlarsa orada yetişen yavrular da sağlam bireyler olurlar.

Ama bunu gerçekleştirmek için önce eşlerin bilinçli olması, bilinçli evlilik yapması gerekir. O  yüzden de Din eğitimi Nişanlılık sürecinden başlatılır. Bu sürede gençlerin birbirini tanıması ve huzur dolu bir yuva için adım atmaları beklenir.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; eş seçimi bir kader ya da alın yazısı değildir. Herkes seçiminden sorumludur. Şiddet yanlısı ya da karaktersiz, ahlâken zayıf bir insanı bile isteye seçen kişiler bundan sorumlu olurlar Allah katında. Her şeye rağmen sonradan ortaya çıkan sıkıntılar ise musibettir. İmtihandır.

İki farklı karakterin bir araya gelmesi görünüşte çok zor olsa da Allah'ın varlığına delil olduğu belirtilir âyeti kerimede. Allah dilerse en olmazlar bile olur çünkü. Eşler birbirinde sükûnet bulur, aralarında sevgi ve rahmet oluşur.

Tabii ki bu bir anda olabilecek değildir. Hem kadına hem de erkeğe düşen vazifeler vardır.

Öncelikle gençler evlilik düşünüyorlarsa kendilerini bu konuda ehil hale getirmeye çalışmalıdır. Kadın ve erkek fıtratı nedir, ne ister, duyguları nasıl çalışır, bununla ilgili ciddi okumalar yapmaları gerekir. 

Öte yandan evlilik herkese farz olan bir şey değildir. Yani herkes evlenmek zorunda degildir. Evlilik bazı durumlarda elzem iken, bazı durumlarda sünnet, bazı durumlarda ise mekruh ya da harama yakın mekruhtur. Kendini nefsinin kötü arzularından korumayan bir gencin dinen evlenmesi istenir imkanı varsa. Değilse evlenip evlenmemek kendi bileceği bir şeydir. Henüz kendisi büyüyememiş, fedakarlığı, saygıyı bilmeyen, ortak hayata katlanamayan, bir anne ya da baba olmanın sorumluluğunu üstlenemeyecek kişilerin evlenmesi ise tasvip edilmemiştir.

Ailede eşlerin birbirlerine karşı sorumlulukları vardır. Aileyi bir arada tutan da bunlardır aslında. Kısaca özetleyecek olursak:

1 Ailenin temelini güven ve sadakat oluşturur. Eşler birbirinden hiç bir şey saklamamalı, birbirlerine her konuda güvenmelidir.

2 Aile içinde ilişkiler nezaket ve saygı çerçevesinde olmalıdır. Kırıcı ve sert bir üslup ve şiddet, eşler arasındaki bağı koparır, ortama negatif enerji yayar. 

3 Eşler birbirine karşı sevgi dolu olmalı ve bunu her fırsatta belli etmelidir. Bu bazen küçük bir hediye ya da gönül almayla bile olabilir. Herkesin sevgi dili farklıdır ve o dille muhatap alınmak ister. Fıtratı iyi okuyan kişi bu sevgi dillerini de kolayca öğrenebilir.

4 Eşler birbirine değer vermeli, nerede olursa olsun birbirlerinin onurunu kıracak davranışlardan, alay etmekten, aşağılamaktan kaçınmalıdır. Hatta mümkünse başkalarının yanında eşlerini el üstünde tutmalıdır. 

5 Aile bir kurumdur. Hiç kimse bir başkasının kölesi veya hizmetkârı değildir. İş bölümü olmalı, tek bir insana kaldıramayacağı yük yüklenmemelidir. Bu ev işlerinden tutun, bebek bakımına varıncaya kadar böyledir. Bir eş hanımına yardım edince kendisinden bir şey kaybetmez. Bir hanım da eşinin yoğun temposuna göre işlerini ayarlamalı. Gereksiz işler kendini boş yere meşgul ederek, yavrusu ve eşi ile geçireceği saatlerden çalmamalıdır.

6 Ailede en önemli diğer bir konu istişaredir. Eşler hem birbirlerinin hem de varsa yavrularının fikirlerini almadan hareket etmemelidir. 

7 Ailedeki her birey değerlidir, o yüzden seçimlerine ve fikirlerine saygı gösterilmeli, illa benim istediğim olmalı diyerek seçim hakları ellerinden alınmamalıdır.

8 Eşler birbirine karşı şükran ve minnet hisleri içinde olmalıdır. Teşekkür etmek o kadar da zor değildir. 

9 Ailede iktisat merkeze alınmalı, gereksiz harcamalardan uzak durulmalıdır. Bu konuda her birey kendince sorumludur. Marka takıntısı, moda tutkusu veya gereksiz ev alışverişleri, gereksiz düğün masrafları, başkalarına gösteriş yapmak için dayanıp döşenen yuvalar daha ilk günlerden aile saadetine gölge düşürecektir.

10 Aile özel bir kurum gibidir. Bu sebeple eşler birbirlerinin mahremlerini, ayıplarını bir elbise gibi örtmeli, alenen her yerde anlatmamalı, sırlarını saklamalıdır.

11 Şeytan en çok aile yuvasının dağılmasından hoşlanır. Bu sebeple araya nifak sokmayı da sever. Bunu yaparken de en çok eşlerin anne babalarını, akrabalarını veya dostlarını kullanır. Eşler bilinçli olurlarsa nifaka sebep olan durumlardan da uzak dururlar. Aile içi problemlerine veya özeline dışarıdan birilerinin karışmasına izin vermezler.

Tabii ki yavruları yeni yuva kurmuş anne babalara da burada çok iş düşmektedir. Her aile gelinin ve damadını kendi yavrusu gibi görüp, sarıp sarmalamadıkça, hatalarını, kusurlarını görmezden gelmedikçe gençler arasında muhabbet hasıl olamaz. 

Bunların hiç biri şehir efsanesi ya da hayal değildir. Hepsi Hz Peygamber'in (sas) bizzat kendi hayatında uyguladığı temel davranışlardan sadece bir kaçıdır.  

Birbirine karşı saygı, sevgi, sadakat ve nezaket çerçevesinde bir araya gelmiş eşlerin üzerine Allah sekine indirir, aralarına meveddet (sevgi) koyar ve rahmeti ile çepeçevre kuşatır onları. O yuvayı da cennet bahçesi haline dönüştürür vesselâm...

Ayşegül Eskikurt 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

En Güzel Mevsim

Mükâfat Beklentisi

Bir Veda.. Bir Muhasebe..