Yeni Bir Güne Daha Uyandıysan

Yeni bir güne daha uyandıysan..

Bil ki; her yeni gün ömründen eksilen değil, ömrüne eklenendir. Her gün, yeniden sunulmuş bir kazanç, bir lütuftur. Uzayan ömür, bahşedilen nefestir. O bir günü daha yaşama fırsatı verilmeyen nice kimseler olduğunu düşün.

Kıymetini iyi bil.  

Güne Allah'ı anarak zikrederek uyandıysan ne mutlu.. O'nu fark etmeden, bilmeden yaşayıp giden, gözleri dünyanın ışığı ile kör olmuş nice bahtsızlar var..

Sana sunulan her nimet, verilen her ne varsa O'ndan sana özel hediyedir. Ve herkesin hediyesi farklıdır. Çünkü herkes kendine özeldir. O yüzden başkasında olana bakıp imrenme.. Bir başkası için nimet olan, senin için ceza ya da eziyet olabilir.. İyi düşün.. 

Allah sana ilim vermişse ve bunu hakikat yolunda kullanmayı nasip etmişse, yatıp kalkıp şükret.. Çünkü Allah malı istediğine verir ama ilmi ancak isteyene verir..

Öfke dediğin şey anlıktır. O an öfkeni tutmak da esiri olmak da seni elinde. Tutabilirsen eğer, geriye dönüp baktığında, öfkelendiğin şeyin aslında ne kadar küçük olduğunu fark edeceksin.

Seni üzüntüye sevk eden her şey ve herkes de böyledir. Yıllar geçtiğinde aslında değmezmiş deyip, belki de gülerek bahsedeceksin..

Bil ki; başına gelen her sıkıntı seni daha da güçlü kılmak içindir. 

Bu böyledir, kırıldıkça güçlenip filizlenen dallar gibi sen de kırıldığın yerden güçlenirsin..

Yaş aldıkça hayatın anlamını ve tadını daha iyi anlayacaksın. Ve herşeyin zamanında güzel olduğunu, ertelememek gerektigini de..

Bebek bir daha bebek olmayacak, çocuk bir daha çocuk olmayacak. O yüzden hem kendi hayatının, hem de eline emanet verilen her ne varsa, her anının kıymetini bil.. Seni o an yorsa da yarın güzellikleri aklında kalacak..

Ne kadar uğraşırsan uğraş bazı şeyleri değiştiremezsin. Değiştiremediğin şeyler için de kendini üzme. Bazen öyle olması gerekiyordur. Ya da öyle kalması daha hayırlıdır. Tevekkül et ve akışa bırak kendini..

Hayat denilen şey de iyi kötü  tecrübe ettiğin şeylerin toplamı değil midir aslında?

Kendinin ve değerinin farkına var. İçin ve vicdanın rahatsa, kendini biliyorsan başkalarının senin hakkında düşündüklerini de dert etme..

Seni hor görseler, hakir görseler, türlü iftiralar atarak karalamaya çalışsalar da, bil ki elmas çamura düşmekle değerinden bir şey kaybetmez..

Başkalarının ne düşündüğünü değil, Rabbinin senin için ne düşündüğünü dikkate al ve öyle yaşa.. 

Bak nasıl buyurdu Rasûlullah (sas)bir gün ashabına: "İnsanların kötülerinin kalacağı, ahid (söz) ve emanetlerin bozulacağı ve insanların şöyle şöyle olacağı zamanda haliniz ne olur?"

Ve parmaklarını birbirine geçirdi. Oradakiler:

"Ey Allah'ın Resulü! Böyle olduğu zaman ne yapmamızı emredersin?" deyince, Hz. Peygamber (sas): "İyi bildiğinizi alın ve kötü bildiğinizi bırakın" buyurdu." (Beyhaki, Sünen (8/165), Taberani, M. el-Kebir 6/202,203 (5868) ve İbn Adiy, el-Kamil (2/463).

Sonra Abdullah b. Amr b. el-As buna has olarak şöyle ilave etti: Rasûlullah'a(sas): "Ey Allah'ın Rasûlü! Böyle olduğu zaman ne yapmamı emredersin?" dediğimde:

"Sana Allah'tan korkmanı, kendine ait işlere yönelmeni ve umuma ait işleri terk etmeni tavsiye ederim" buyurdu." Ebu Davud 4/513 (4342).

Bil ki ya da say ki, sen de böyle bir devire denk geldin.. Üzülme.. Her devrin imtihanı farklıdır. Rasûlün tavsiyesine uyarak iyi olanı, Allah katında güzel olanı tercih et.. Kötü olandan, Allah’ın hoşuna gitmeyen şeyden uzak dur.. Allah'tan kork.. Kendi özüne dön.. Bu sana merhem olacak..

 

Nezaket, tevazu, müsamaha, merhamet şiarın olsun..

Sana sövseler de sen sövme.. Konuşmaya değmeyen insanları da muhatap alma kendine..

Selâm de, gül geç..

Ayşegül Eskikurt