Bir Takvim Hikayesi
⏳ Yılların çabucak geçmesini ve bir an önce kocaman sayılı yıllara yetişmeyi istediğimiz zamanlardı.
O yıllarda, her yeni yıl öncesinde tatlı bir heyecan sarardı içimi. Biraz ilginç ama takvim heyecanı da diyebilirim belki buna. 🥰
Sürekli bakıp durduğum ve belki de çocuk aklıyla artık sıkıldığım takvim miadını doldurmuş olurdu çocuk zihnimde.
Yerine yenisi gelmek üzere, Aralık ayında çeşit çeşit takvimler kendini göstermeye başlardı. Masa takvimleri, ajandalar, her bir ay için harika resimlerin olduğu duvar takvimleri..
Kimi hepsinden alırdı, kimi sadece ihtiyacı olanı. Bazen de hediye gelirdi. Yapraklı duvar takvimlerini işi bitince atmaz, kitap defter kabı yapardık. O kadar yakışırlardı ki..
Ama bizim en çok kullandığımız takvim, yapraklı günlük takvimler olurdu.
Memleketin tek kırtasiye, kitap, gazete satılan dükkanı, Gazeteci Osman Amca'ya gider, kendimce kartonu yani manzarası en güzel olanı seçer, heyecanla eve gelirdim. Sonra da onu en güzel kurdele ile süsleyip duvara asardık.
Çocuk aklımla günler geçmek bilmez, yeni takvimin üstündeki kağıdın kalkacağı gün bir türlü gelmezdi. Her gün ben takvime, takvim bana bakardı neredeyse.
O ilk kağıdı koparıp yeni sayfayı açma hakkını da kimselere vermezdim doğrusu.
Zira yeni yıl pembe bulutlu hayaller gibi, simli yaldızlı kartpostallardaki karlı, çocuklu manzaralar eşliğinde süslerdi hayallerimi.
Ve tabii okula gidince yazılı kağıtlarına bir önceki yılı değil de yeni yılı yazmak da ayrıca heyecan verirdi. Alışana kadar da bi müddet hep şaşırırdık illa ki. Oysa ki ne çok beklemiştik gelmeden önce.
Şimdi düşünüyorum da..
Bir takvim üzerindeki yazı mıdır hayatı değiştiren? Ha bir eksik, ha bir fazla..
Oysa günler aynı, geceler, haftalar aynı..
Aylar geçtikçe, yıllar değiştikçe, biz büyüdükçe değişen ne..?
Hayaller mi? Masumiyet mi? Vicdan mı? Geçmiş yılın gelecek yıldan farkı ne..?
Her şey sende bitip sende başlıyorsa, yılların çok da yapacağı bir şey yok aslında.
Geride iyi bir yıl bırakmak istiyorsan, gelecek yılda kendine iyi davran. Eksiklerini fark et. Hayatın sana sunduğu güzelliklere gözünü kapatmak yerine, aç gönlünü açabildiğin kadar.
Sürekli kaydeden yazıcılar, senden güzel anılar biriktirsin defterine.
Öyle yaşa ki bir günün öncekine eşit olmasın. Her gün yeni bir şey ekle not defterine. Ve gelen gün, arkada bıraktığın günden çok daha bereketli, çok daha hayır dolu gelsin.
Eger bilirsen, her yolculuğun sonu, yeni bir başlangıçtır aslında...
Ama iyi..
Ama kötü...
Biri biterken diğeri başlar...
Güzel gör..
Güzel düşün..
Ve öyle güzel yaşa ki, son zannettiğin ne varsa, nice güzelliklerin de başlangıcı olsun..
Unutma ki, tırtılın, yolun sonu, dediğine, Allah "kelebek" demiş...
Ve kelebekler için o bir gün, koca bir ömür değil mi?
Ayşegül Eskikurt
🥰💕🌸🌺📆☃️🐛🦋🖐
Yorumlar
Yorum Gönder