Hani Temizdik?
"Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler. Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hala şükür etmeyecekler mi? Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha) bilemedikleri (nice) şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir." Yasin, 33-36
Ey İnsan! Farkında mısın? Şu güzel dünya, şu güzel kainat senin emrine verilmişken, kainatın halifesi yani varlıklar üzerinde tasarruf sahibi kılınmışken (Bakara, 30), ona en ağır şekilde ihanet eden de sen oldun.
Oysa seni en güzel şekilde yaratan (Tin, 3) ve kendine muhatap kılan Rabbin Allah, temiz olmanı istedi senden sadece..
De ki: “Pis olanın çokluğu seni şaşırtıp hoşuna gitse de, pis ve temiz bir olmaz. Allah’tan korkun ey akıl sahipleri ki felaha eresiniz.” (5/Mâide 100)
"Bu, Allah’ın temizle pis olanı (mümin ile kâfiri, Allah yolunda harcanan ile batıl yolunda harcananı) birbirinden ayırması, pis olanın tümünü üst üste yığıp cehenneme atması içindir. Bunlar, hüsrana uğrayanların ta kendileridir. (8/Enfâl 37)
Hem ruhen hem de bedenen temiz olan kullar O'nu hakkıyla bilebilir, hakkıyla anlayabilirdi çünkü. Nitekim Onun kelamına da temiz olanlar dokunabilirdi ancak (Vakıa, 79).
Çünkü getirdiği din esenlik diniydi. Güven üzerine kuruluydu. Çünkü senin için seçtiği din İslam'dı (Maide, 3). Ve güvenliğin baş şartı içten dışa baştan ayağa tertemiz, piru pâk olmaktı.
O yüzden ibadet şartı olarak da temiz olmak gerekiyordu ilk başta. Namazla maddi manevi temiz olmasını isterken kulunun (Maide, 6), oruçla ruhunu temizlemesini istedi( (İbn Mâce, Sıyâm, 44) Zekatla da malını (Bakara, 261).
Hatta güzel söz söyleyerek dilini temizlemesini (İbrahim, 24). Yetmedi gıybet, haset, kin, nefret ve riyadan (bkz Hucurat) uzak kalarak kalb evini temizlemesini istedi bütün kötülüklerden.
Temiz olabilmek için akıl sağlığının da temiz olması gerekiyordu. İşte bu sebeple "Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz."(Maide, 90) buyurarak ikaz etti kullarını.
Temiz olmak için bu da yetmezdi. "Yeryüzündeki yiyeceklerin helâl ve temiz olanlarından yiyiniz, şeytanın adımlarını takip etmeyiniz; gerçekten o, sizin açık düşmanınızdır."(Bakara, 168) buyruğu yenilen içilen şeylerin bile temiz olması gerektiğini söylüyordu bize.
Aile de temiz olmalıydı nitekim:
"Kötü kadınlar ve kötü sözler, kötü erkeklere;kötü erkekler, kötü kadınlara ve kötü sözlere; temiz kadınlar ve temiz kelimeler ise temiz erkeklere; temiz erkekler de temiz kadınlara ve temiz sözlere yakışır. Bu temiz insanlar, o iftiracıların dedikodularından berîdirler, onlara mağfiret ve değerli büyük bir nasip vardır." (Nisa, 26)
Ama ne yazık ki ezeli düşmanının da bir planı vardı ve açıkça meydan okudu sana: “Elbette senin kullarından belirli bir pay ve intikam alacağım. Onları elbette saptıracağım, mutlaka boş umut ve arzulara düşüreceğim. Onlara mutlaka emredeceğim onlar da putlar için ayıracakları kurbanlık hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine Allah’ın yarattığı tabiî şekil ve hallerini değiştirmelerini emredeceğim ve onlar da bunu yapacaklar." Ve Rabbin yine ikaz etti seni "İyi bilin ki kim de Allah’ı bırakıp şeytanı ve benzerlerini dost edinir onun hoşlandığı şeyleri yaparsa, gerçekten o apaçık bir ziyana uğramıştır." (Nisa 118-119)
Fakat sen kendini öylesine unuttun ki, asım adım izledin onu. Önce ibadetleri bıraktın ya da hakkıyla yapmadın. Gerçek temizlikten uzaklaşan ruhun ve bedenin her geçen gün bir başka pisliğe bulandı.
Önce dünyalık hırsı sardı gözünü. Öyle ki kurduğun devasa düzen ve yapılar, hem havayı, hem suyu, hem de tabiatı kirletti. Ta ki oradaki masum canlıları tehdit edecek kadar.
Yetmedi kendi neslini kirlettin. Önce zina dedin. Sonra ensest, sonra eşcinsel. Çeşit çeşit gayrı meşru ilişkinin içine daldın. Oysa Hz Lut'un kavmi anlatılmıştı sana Kur'an'da. Nasıl ceza aldıklarını da biliyordun. Ama o da yetmedi taşıyıcı annelikler, klonlamalar, süt bankaları, dna üzerinde oynamalar ne olduğu veya nereye ya da kime ait olduğu belli olmayan nesiller doğurdu sonrasında.
Hayvanlar da kurtulamadı elinden bitkiler de. Farklı türlerin genetiği ile oynayarak mutasyon adını koyduğun şeyle ucubelere sebebiyet verdin.
Sahi Rabbinin yarattığı hangi güzelliği beğenmedin de, kendi başına yeniden icat edermiş gibi, ya da hangi hakla Onun eserleri üzerinde oynama yoluna gittin.
Senin yaptığın sanata karışsa başka bir insan, ona düşman kesilirsin.
Peki ya sen? Söylesene, boyayı mı beğenmedin, yoksa boyacıyı mı? Rengi mi güzel değil, kokusu mu, görüntüsü mü?
Peki şimdi için rahat mı? Mutlu musun yaptıklarından?
Sadece temiz olmanı istemişti oysa Rabbin? Sen istemedin.
Ve sonra küçücük bir canlıyla temizlik imtihanına tutuldun, hem de ne imtihan! Panikledin, planların alt üst oldu. Sınırlarını kapattın herkese. Bütün dünya ölümün nefesi kol gezer oldu.
Tabiat da intikamını alıyor senden şimdi. Bir avuç suya muhtaç kaldın ya da su yerine lağımların altında kaldın. Bir temiz lokma, temiz bir kıyafet bulabilmenin ne kadar lüks olduğunu anladın belki.
Bu senin şimdiki imtihanın, senden sonra hâlâ aynı şeyleri yapan hemcinslerinin imtihanı ne olur bilinmez. Ders alır mısın o da belli değil.
Ama bil ki Rabbin seni seviyor.
Temizlen bütün kirlerinden. İçin ve dışın tertemiz olsun Ona gitmeden önce.
Çünkü senin Rabbin olan "Allah güzeldir ve güzeli sever, cömerttir ve cömerdi sever, kerimdir ve kerimi sever, temizdir ve temizlenenleri sever. Öyleyse evlerinizin çevresini temizleyin." (Tirmizi, edeb 41).
Ve senin dinin "İslam temizdir. O halde siz de temizleniniz, zira cennete ancak temiz olan girer." (Keşfü"l-hafâ, 1, 288.)buyurur Allah Rasûlü (sas)
Değmez mi?
Ayşegül Eskikurt
Yorumlar
Yorum Gönder