Cennetin Hazinelerinden Bir Hazine
لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِااللّٰهِ
“Güç ve kuvvet, sadece Yüce ve Büyük olan Allah Teâlâ’nın yardımıyladır.”
Sürekli duydugumuz ve belki de sık sık tekrarladığımız bu çok kıymetli dua veya cümle hakkında neler biliyoruz acaba? Hadi rivayetler eşliğinde bakalım.
Öncelikle, lafız itibariyle kısa fakat anlam itibariyle çok kapsamlı olan bu cümle, bir zikir ve duâ cümlesi olmakla birlikte, Efendimizin (sas)ifadesiyle "Cennet'in hazinelerinden bir hazinedir" aslında. (Tirmizî, Daavât, 57, 119)
Ebû Musa el-Eş’arî'den (ra)gelen rivayete göre, Rasûlullah (sas) Efendimiz Hayber Gazâsı’na giderken, yanında bulunan ashâb-ı kiram bir vadiye varınca, yüksek sesle tekbîr ve tehlîl ile bağıra bağıra zikretmeye başladılar. Bunun üzerine Hz. Rasûlullah (sas):
“ Kendinize rıfk u merhamet ediniz. Zîra siz ne sağıra, ne de gâibe duâ ediyorsunuz. Ancak her şeyi hakkıyle işiten ve size sizden yakin olan Allah’a duâ ediyorsunuz. Ve Allahü Teâlâ Hazretleri siz nerede olursanız berâberinizdedir” buyurdu. (Buhârî, Cihâd, 131; Müslim, Zikir, 44)
Ebû Musa diyor ki: O esnada ben, Rasûlullah (sas) Hazretlerinin bineğinin arkasında O'nunla beraberdim.
Ve lisânımla لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِااللّٰهِ diyordum. Rasûlullah (sas)bana hitaben:
“ Ey Abdullah bin Kays” buyurdu. Ben de icabetle:
“ Lebbeyk yâ Rasûllallah” dedim. Rasûlullah (sas) Hazretleri bana hitaben:
“ Ben sana cennet-i a’lânın hazînelerinden bir hazîneye delalet edeyim mi?” buyurunca ben hemen:
“ Babam ve anam sana feda olsun yâ Rasûlallah! Evet irşâd ediniz” dedim.
Rasûlullah (sas)Hazretleri:
لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِااللّٰهِ
"Güç ve kuvvet, sadece Yüce ve Büyük olan Allah Teâlâ’nın yardımıyladır.” buyurdu.(Buhârî, Megazi, 38)
Bu kısacık cümle, alimlere göre, daha geniş manada şöyle demektir aslında:
"Ma’sıyetten sakınmak ve tâat ve ibâdetlerde kuvvet ve kudret ancak Allah Teâlâ Hazretleri’nin tevfık-i Rabbâniyyesi ve irâde-i Sübhâniyyesiyledir."
Çünkü, cümle âlemin gerçek sahibi, mâliki, müdebbir-i hakîkisi ve mutasarrıfı, hepsinin hâlıkı, Yaratıcısı olan Allah'dır.
Hz. Ömer de (r.a), bu cümle ile ilgili olarak şöyle demiştir:
.
"Rasûlullah (sas): Müezzin Allahu Ekber, Allahu Ekber" dediği vakit sizden biriniz Allahu Ekber, Allahu Ekber" der; sonra müezzin "Eşhedü en lâ ilâhe illallah"dediği vakit o da "Eşhedü en lâ ilahe illâllah" derse, sonra müezzin Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah" dediği vakit, o da Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah" der. Müezzin "Hayye alessalâh" dediği vakit o da "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" der. Sonra müezzin "Hayye alelfelâh" dediği vakit o da "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" derse, sonra, Allahu Ekber, Allahu Ekber" dediğinde o da Allahu Ekber, Allahu Ekber" derse, sonra müezzin Lâ ilâhe illallah"dediği vakit, o da bütün kalbiyle La ilâhe illallah" derse, Cennete girer "buyurdular." (Müslim, Salât, 12)
.
Ashabdan Abdullah İbn Zübeyr (ra) ise, her namazın sonunda, selâm verdiği vakit, şöyle derdi:
.
"Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur. Yalnız O vardır. Şeriki yoktur; mülk O'nundur, hamd da O'na mahsustur. Hem O, her şeye kâdirdir. Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur (Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh). Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur. Biz de ancak O'na ibâdet ederiz. Nimet O'nun, fazilet O'nun, güzel senâ(övgü) da O'nundur. Kâfirler patlasa da, dinde samimi olarak Allah'dan başka ilâh yoktur deriz."
.
İbn Zübeyr yaptığı bu uygulama için: "Rasûlullah (sas), her namazın sonunda bunlarla tehlil yapardı."demiştir. (Müslim, Mesacid, 139)
.
Rivayetlere göre, "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" duâsının okunduğu bir başka yer de Hacerül-Esved'in karşısıdır.(İbn Mâce, Hacc, 32)
.
Enes b. Mâlik (ra) tarafından rivâyet edilen bir hadiste de Efendimizin (sas)şöyle güzel bir tavsiyede bulunduğu görülür:
.
"Evinden çıkarken ,şu duâyı okuyan kişiye bu duâ kâfidir. O adam muhafaza altına alınır. Şeytan da o adamdan uzaklaşıp bir kenara çekilir. O duâ: Bismillâhi tevekeltü alallâhi lâ havle velâ kuvvete illâ billâh'tır." (Tirmizi, Daavât, 34)
.
Görüldüğü üzere bu kısa ve özlü cümle, müezzin ezan okurken, namazlardan sonra, bir yolculuk esnasında, yolculuk dönüşünde veya yapılan herhangi bir hayırlı iş ve amelden sonra veyahut da herhangi bir zaman ve mekâna bağlı olmaksızın, uygun olan her yer ve zamanda bizzat Efendimiz tarafından okunmuş ve Ashâba da tavsiye edilmiştir.
.
Biz de dilimizden eksik etmeyelim öyleyse. Bilerek, isteyerek, hissederek çokça vird edinelim kendimize.
Her ne istiyorsak, ne murâdımız varsa ya da başımıza gelen her ne sıkıntıdan dolayı daraldıysak, her şey O'nun ve her şey O'na kolay sonuçta. Güç de O'nun, kuvvet de O'nun. Her şey O'nun elinde.
.
Hem Cennet hazinelerinden birine, bu kadar kolay sahip olmak da ne güzel olmaz mı?
🥰🌹⚘💕🙌
Yorumlar
Yorum Gönder