Nasr Sûresi ve Gül Güzeli'ne (sas) Veda


Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
“Allah’ın yardımı ve fetih geldiği zaman,
Ve insanların, Allah’ın dinine dalga dalga girdiklerini gördüğün zaman,
Hemen Rabbini överek tesbih et ve O’ndan mağfiret dile.
Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir."
Nasr, 1-3
...
Bazen çok isteriz bazı şeyleri.. Hayalini kurarız.. Elde etmek için gecemizi gündüzümüze katarız..

Başardığımızda, istediğimiz gerçekleştiğinde ise her şey bir anda güzel olacak zannederiz. Hüzün olmayacak, sevinç ve neşe olacak hep diye düşünürüz.

Halbuki bazı vedalar bazen o çok istenen şeye kavuştuktan sonra gelir. Aynı Gül Devri'nde olduğu gibi..

Mekke fetholunmuş, insanlar yıllarca hasret kaldıkları evlerine kavuşmuşlar. Sonrasında ise yığın yığın gruplar İslam'ın o esenlik veren atmosferine koşmuş. Hem özlemler bitmiş, hem de Allah'ın ismi, namı celili nice diyarlara ulaşmış böylece.

Ama her güzel şeyin bir sonu var maalesef.. Fetih ve sonrasında insanların İslam'a akın akın kosması

Ama her güzel şeyin bir sonu var maalesef.. Fetih ve sonrasında insanların İslam'a akın akın koşması, Güzeller Güzeli'nin de (sas) vazifesini en güzel şekilde tamamladığının işareti olmuş bir bakıma. Bunun ipuçlarını da Nasr Suresi ile vermiş Rasûlü'ne Yüce Mevla..

Zira artık ayrılma vakti gelmiştir. Çoğu anlamaz sûredeki inceliği. Ama kalp gözü açık olanların gözleri -Hz. Ebubekir gibi- bir pınar olup çağlamaya başlamıştır bile, surenin inişi ile birlikte.

Fetih ve yardım hüzne dönüşmüştür adeta. Vazife tamamlanmış, demir alma vakti gelmiştir O Kutlu Yolcu'nun zamandan..

Gerçekten de çok uzun sürmez, surenin inişinden yaklaşık iki ay sonra, o mübarek ruhunu Rahman'a teslim eder Allah Rasûlü (sas)..

Vefatından sonra, bu surenin ana konusunun, Hz. Rasûl'ün vazifesinin bittiğine işaret ettiğini bir kez daha teyit eder Hz. Ömer, genç delikanlı İbn Abbas'tan da destek alarak.. Çünkü o Kur'an'ı anlama ve yorumlama hususunda Rasûlü'n duasını almış bir gençtir.

Dilerseniz bu kısmı onun dilinden dinleyelim. İbn-i Abbas (r.a) şöyle anlatır:

"Hz. Ömer (r.a), Bedir Harbi'ne iştirak etmiş yaşlı sahâbîlerle birlikte beni de istişare meclisine dâhil etti. Sahâbîlerden biri buna içerledi ve Hz. Ömer'e:

"-Bu, neden bizimle beraber oluyor? Hâlbuki bizim onun yaşında çocuklarımız var" dedi.

Ömer (r.a):

"-Bildiğiniz bir sebepten dolayı" diye cevap verdi.

Derken bir gün beni çağırdı ve büyük sahâbîlerin meclisine aldı. O gün beni onlara ispat etmek istediğini hissediyordum.

Sahâbîlere:

"-<<Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde...>>> diye başlayan Nasr Sûresi hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sordu. Bir kısmı:

"-Yardım görüp fetih gerçekleşince Allah'a hamd ve istiğfar etmekle emrolunmaktayız." dedi.

Kimi de hiç yorum yapmadı. Ömer (r.a) bu sefer bana hitâben:

"-Ey İbn-i Abbâs! Sen de böyle mi düşünüyorsun?" dedi. Ben:

"-Hayır!" dedim.

"-Peki, ne diyorsun?" diye sordu. Ben de:

"-Bu sûre, Rasûlullah (sas) Efendimiz'in ecelinin geldiğini kendisine haber verdi. <<Allah'ın yardımı ve fetih sana gelince -ki, bu Sen'in ecelinin geldiğinin alâmetidir- Rabbini hamd ile tesbih et, bağışlanma dile! Çünkü o tevbeleri kabul edendir.>>> buyruluyor." dedim.

Bunun üzerine Ömer (ra):

"-Ben de bu sûreden senin söylediğinden başkasını anlamıyorum!" dedi. (Buhârî, Tefsîr, 110/4; Menâkıb 25; Tirmizî, Tefsîr, 110/3362)

Görüldüğü üzere Allah Rasûlü (sas) son anında bile Rabbine tesbih, hamd ve istiğfarla yönelmeye davet edilmiştir:

"Allah'ın yardımı ve fetih gerçekleştiğind e, insanların akın akın dine koştuğunu
görürsün. Öyleyse Rabbini hamd ile tesbih et ve istiğfarda bulun.."

İstenen şey gerçekleşmiş, öyleyse elde edilen sonuç Tesbih, Hamd ve istiğfarla süslenmelidir. Başarı anında ne yapmamız gerektiği hususunda bize de en güzel derstir aslında.

Ve veda.. Vazife bitmiştir.. Her güzel şeyin bir sonu vardır.. En hazini de Gül Güzeli'nin (sas) vedasıdır herhalde..

Nasr Suresi'ni her düşündüğümde, mânasına vararak okuduğumda, bir hıçkırık düğümlenir göğsümde..

Uzaktan yapılan veda bile bu kadar zorsa, yanındakilere ne demeli, derim sonra.. Gitme vaktini anlayanlara ne demeli?

Bazı sevinçler vedalara gebedir işte. Ama biz görmeyiz sadece.

Rabbim şefaatinden mahrum eylemesin..

Ayşegül Eskikurt

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

En Güzel Mevsim

Mükâfat Beklentisi

Bir Veda.. Bir Muhasebe..