Ahlâk Dinin Neresinde
"İnsanlar bir dinleri olduğu için ahlaka ihtiyacı kalmamış gibi davranıyorlar." şeklinde bir değerlendirme yapmış Amin Maalouf.
Biraz düşününce haklı, diyor insan, ister istemez. Zira insanlar dini ayrı, ahlâkı ayrı değerlendiriyor maalesef.
Oysa bir dine inandığını söylemek, körü körüne ibadetleri, ritüelleri yerine getirmek yetmiyor iyi bir insan olabilmek için, o dinin gereklerini yerine getirmedikçe. Hele inandığın din temelini ahlâka dayamış bir dinse..
Zira Allah Rasûlü (sas) "Müminlerin iman açısından en mükemmel olanı, ahlâkı en iyi olanıdır." buyurmuş.(Buhârî, Edeb, 39)
Tabii umursayana..
Bu ne demek, kamil mü'min olmak istiyorsan önce ahlâkın güzel olacak, demek..
Hep bildiğimiz bir şeydir. Bir gün Hz. Ayşe’ye (ra) sorarlar: "Resûlullah’ın (asm.) ahlâkı nasıldı?"
Aldıkları cevap şu olur:
“Siz Kur’anı okumadınız mı? Rasûlullah’ın (sas) ahlâkı Kur'an’dı.”
Ahlak, kelime olarak, huy, tabiat, seciye, insanın manevî nitelikleri, tutum ve davranışları gibi manalara geliyor.
İnsan iki kavramla birlikte anılır; beden ve ruh. Beden için “suret”, ruh için ise “sîret” tâbirleri kullanılır.
Meseleyi yaratılış açısından ele aldığımızda, bedenin yaratılışı “halk”, ruhunki “hulk” şeklinde tâbir edilir.
Hüsn-ü hulk, yahut hüsn-ü sîret terkipleri, insanın bu iç dünyasının güzelliğini ifade ederler.
Yani yaratılış itibariyle insanın sureti de güzeldir, sîreti de. Yüce Allah'ın 'ahseni takvim - en güzel yaratılış' olarak bildirdigi bir varlıktır insan.
Ahseni takvim, bir tefsirde "İnsanın hem cismani, hem ruhani bakımdan en güzel kıvama erebilecek en güzel biçimde yaratılmış olması" şeklinde izah edilmiş.
Nitekim Allah Rasûlü (sas) “Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” diye bildirmiş bizlere vazifesini.(bk. Muvatta, Husnü'l Halk, 8; Müsned, 2/381)
Aslında din demek, Allah’ın kulunda görmek istediği tüm güzellikler demek. Onun emirlerini harfi harfine uygulamaya çalışmak, hoşnut olmadığı şeylerden de uzak durmak demek.
Dünya ve ahiret saadetini elde edecek kurallar bütünü demek. Din bütünüyle güzel ahlak sahibi insan olmaya çalışmak demek. İbadetler, kurallar, haramlar, helaller hepsi bunun için var.
Ve bu sadece kendin için değil, etrafındaki herkes için de güzel olanı istediğinde, yaratılana zarar vermediğinde, Allah’ın çizdiği sınırları israf ederek aşmadığında mümkün oluyor.
Kulak versek o güzel insana kim bilir dünya nasıl güzel bir yer olurdu?
O incilerden sadece bir kaç tanesi.
"Allah'a yemin olsun ki, hiç bir kul, kendi nefsi için istediği güzelliği kardeşi için de istemedikçe tam iman etmiş olmaz."
(Buhârî, İman, 7; Müslim, İman, 71-72).
"Haklı olduğu halde bile çekişmeyi bırakan kimseye cennetin avlusunda bir köşk verileceğine, yalan söylemekten kaçınan kimseye cennetin ortasında bir köşk takdim edileceğine, ahlâkı güzel olan kimseye de cennetin en güzel yerinde bir köşk sunulacağına ben kefilim." (Ebû Dâvud, Edeb, 7).
"Müslüman, Müslümanların onun elinden ve dilinden emin oldukları kimsedir." (Müslim, İman, 14).
"İnsanların en hayırlısı ömrü uzun olup amelleri de güzel olandır. "
"Mîzana konan ameller arasında güzel ahlâktan daha ağır gelecek hiç bir şey yoktur. İnsan güzel ahlâkı sayesinde, oruç tutup namaz kılan kimseler derecesine yükselir." (Tirmizî, Birr, 62 ).
Sosyologlar, psikologlar oturup üzerinde saatlerce konuşsun. Onların çözemediği nice problemi bir iki sözle nasıl çözdüğüne oturup da hayıflansınlar.
Biz de elimizde bu hazineler varken nasıl bu kadar zillet içinde olduğumuza yanalım.
Ne diyelim?
Kimsenin kimseye güveninin kalmadığı, ahir zamanı iliklerimize kadar hissettiğimiz bir dönemdeyiz.
Elimize fener alıp güzel insan aramaya mı başlayalım?
Ya da önce kendimize soralım, nasıl bu hale geldik, diye.
Yine de dua dua yalvaralım. Belki o istenilen kamil mü'min olmak yolunda kalbimize istikamet verir Rabbim.
Zira O güzel insan(sas) şöyle dua etmeyi öğretmiş bize:
اللَّهُمَّ اهْدِنِي لأَحْسَنِ الأَخْلاَقِ وَأحْسَنِ الأَعْمَالِ، لاَ يَهْدِي لأَحْسَنِهَا إلاَّ أنْتَ، وَقِنِي سَيِّئَ الأَخَْلاَقِ و الأعْمَالِ َلا يَقِي سَيِّئَهَا إلاَّ أنْتَ"
"Allahım! Beni amellerin en güzeline ve ahlakın en güzeline kavuştur. Onların en güzeline ancak sen ulaştırırsın.
Beni kötü işlerden ve kötü ahlaktan muhafaza et. Bunlardan ancak sen koruyabilirsin.”
(Nesai, İftitah, 16)
Amin
Amin🤍
YanıtlaSil