Bir Fincan Kahve

"Dün akşam yolda gördüm,
Seni yıllardan sonra. 
Bir yabancı gibiydin, Dönüp bakmadın bana. 

Bunu senden ummazdım,
Çok kırıldım ben sana.

Bir fincan kahve olsam, Kırk yıl hatırım vardı.
Ömrümü sana verdim,
Dönüp baksan ne vardı?

Belki görmem bir daha,
Seni ömrüm boyunca. 
Üzülüp ağlar mıydın,
Öldüğümü duyunca? 
Eline ne geçerdi,
Beni kabre koyunca?

Bir fincan kahve olsam,
Kırk yıl hatırım vardı. Ömrümü sana verdim,
Dönüp baksan ne vardı?"

Eski bir şarkı sözü..
Nasıl da dokunuyor derinden..

Bekliyoruz..
Umuyoruz..
Değer verilmek istiyoruz..

Ama beklediğimizi, umduğumuzu göremeyince, hele bir de anlam yüklediğimiz birileri bunu yapıyorsa, hayal kırıklığı yaşıyoruz.

Hatta sosyal medyada bile böyle.
Bir şey paylaşınca..
İki satır yazınca..
İnsanların karşısına geçip bir kaç kelam edince merak ediyoruz hemen..
Acaba kaç kişi beğendi? Kaç kişi ne yorum yaptı?

Ne de hoşumuza gidiyor beğenilmek..
Halbuki hepsi göstermelik..
Kimisi sanal, kimisi yapmacık.
Kimisinin umurunda bile değilsin belki de..
Kaç gün yazmasan merak edenin, arayanın bile olmayacak aslında..
Hoş ölüp gitsen, (güya) seviyorum, benim içim değerlisin, diyenlerin bile haberi olmayacak, çok da umursanacak biri olmadığın için belki de.

Çünkü etrafındaki sürüyle insan için ilk akla gelen değilsin. Ama muhtemelen bunun sebebi de sensin, kimseyle bir türlü frekans uyuşturamadığın için. Yine de kendini sevdirmek için boş yere uğraşıp üzülüyorsun.
Sana bir şey diyeyim mi?
Değmez.. 

Zira, çok merak ediyorum, bir gün ölüp gidince kaç kişi, ne yorum yapacak arkamızdan?
Kaç beğeni kalacak bizden geriye?
Kırk yıl kahvenin bile hatırı var da insanın hatırı kaç vakte kadar?
Kaç ikindi, kaç bahar?

O yüzden en güzel mutluluk ve iyilik hali, gerçek özgürlük, beklentisiz olmak.. 

Kimseden bir şey beklemeden, ummadan, sadece Var Eden'in rızâsını gözeterek O'na yönelmek en güzeli..

Gerisi sadece kalp kırıyor..
Ve o kalp kimse için kırılıp dökülmeyi hak etmiyor.

Çoktandır kendi hirasına sığınıp, kabuğuna kapanma arzusu da bu yüzden belki de kalbimin. Kendi içinde dinlenmek, yılların yorgunluğu üzerine bir kahve içimi huzur bulmak istiyor sadece.
Belki biraz sükûnet..

Boşa değilmiş evliyaullahın inziva sevgisi.
İnsan zamanla anlıyor...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

En Güzel Mevsim

Mükâfat Beklentisi

Bir Veda.. Bir Muhasebe..