Müşkülpesent

İnsanların neredeyse hepsi, neyin iyi neyin kötü olduğunu çok iyi biliyor.

Mesela, yere çöp atmanın ne kadar uygunsuz, oraya buraya tükürmenin, izmarit atmanın ne kadar saygısızca olduğunun herkes farkında.
Herkes girdiği lavabonun, tuvaletin temiz bırakılması gerektiğini de biliyor, çünkü pis bir lavaboya girip de söylenmeyen kimse görmedim.

Kimse sırada beklerken önüne başka birinin geçmesini, kaynak yapmasını istemiyor. Trafikte haksız yere önüne geçilmesini kabul etmiyor. 

Sorsan dünyanın en iyi insanı, yine insanın kendisi. Ve her şeyin en iyi bileni de yine kendisi. Çünkü kimse nasihat ya da tavsiye de istemiyor.

Ama sıkıntı da burada. Madem herkes masum, herkes iyiyse, herkes her şeyi biliyor ve her şeyin farkındaysa, bu kadar kötülüğü, uygunsuz, kalp kırıcı davranışları kim ve neden yapıyor?

Bakarsan herkes doktor, herkes öğretmen, herkes vaiz ve herkes kendine avukat. Kendine savcı olan hiç yok neredeyse. Kendi nefsine öğretmen ya da vaiz olan da yok.

Hoş insanların kibri ve gururu gözlerini o kadar kör etmiş ki, kendine vaizlik yapsa, Cennetin biletini en önce kendi nefsine keser. Kendine savcılık yapsa, her davranışına beraatini verir.

Sorsan herkes masum...
Ve herkes kendince yerden göğe kadar haklı..

O yüzden ne öğrenmek istmeyene bir şey öğretebilirsin.

Ne de kendini düzeltmek istemeyene nasihat edebilirsin..

Her şey önce insanın kendi içinde, kalbinde başlar çünkü..

Ama sen yine de, kalplere dokunma sevdasından vazgeçme..

Kimse umursamasa da, çabanı gören, bilen ve takdir eden Biri var çünkü..

Anlatabiliyorsan anlat.. 
Söyleyemiyorsan yaz..

Nereden biliyorsun?
Yazdıkların şahitlik edecek belki gayretine ileride..
Çok çok ileride bir gün.. Belki de mahşerde..

Ne demiş Üstad:
"Tohum saç, bitmezse toprak utansın"

Öyle....

Ayşegül Eskikurt 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

En Güzel Mevsim

Mükâfat Beklentisi

Bir Veda.. Bir Muhasebe..