Nefes

Bir nefesle başlar hayat.
Hay olanın üflediği ve dolu dolu içine çektiğin nefes.

Her nefes veriş Hû'yu çağırır ardından.. 
Ona götürür seni.

O yüzden her nefes bir yolculuktur, Hay'dan gelip Hû'ya giden.

Her nefes yeni bir doğuş, yeniden var oluştur.

Her sabah gibi..
Zira her yeni gün, sabahla nefes alır ilkin.
Her sabah kainata ilk nefestir adeta.. Tabiata..  Ve şu fani dünyaya...

"Nefes almaya başladığı dem sabaha yemin olsun..." sadâsı yankılanır her günün sabahında. (Tekvir, 18)

Sakın, altı üstü bir nefes, deme...
Bak ne demiş hazret:

"Senin hayatın, günün birinde sona erecek olan şu fani dünyada bir süre bulunuşun, sayılı birkaç nefesten ibarettir. Her nefes alışında ömründen bir parça eksilir."
Hz.Ali

"Alıp verdiğin hiçbir nefes yoktur ki o nefeste Cenab-ı Hakk’ın sende gerçekleştirdiği bir kaderi olmasın." der Ataullah İskenderi de.

Ve kıymetini bil.
Nefesi verene bin minnetle..

Zira "İnsanın her nefeste iki defa şükretmesi lazım. Biri nefes aldığı için, diğeri verdiği için çünkü verip almamak, alıp vermemek var." demiş Sadi Şirazi. Öyle.. 

"Aldığın her nefesi fırsat bil," der Ömer Hayyam da, "ot değilsin yeniden bitmezsin."

Yine de nefesi daralmadıkça, kolayca nefes almanın kıymetini anlamaz insanoğlu. Hastalık olmadan sağlığın kıymetini anlamadığı gibi.

Oysa kolayca nefes almak, alabilmek de en büyük şükür sebeplerinden biri değil midir? Her nefeste ölüp gitmez çünkü insan. Ama nefesi her daraldığında ölümün soğuk nefesini hisseder bir kez.

Şöyle dile getirir Doğan Cüceloğlu rahat nefes alabilmenin kıymetini:

"Şükür duygusunun iki kaynağını unutmayalım: 1- Sahip olduklarımızın farkına varmak, 2- ve onların her an kaybolabileceğinin bilincinde olmak! Hasta olmadan derin derin nefes alıp verebildiğiniz için şükretmeyi unutmayın! Bilinçli şükür en güçlü ilaçtır!"

"Nefes alıyorsan umut var demektir" diyen Seneca'ya “Nefes alıyorsak, umut da var demektir.” diyerek eşlik eder Cicero.

“Nefes, beden ile ruh arasındaki köprüdür; onu bilinçli kullanmak, köprüyü sağlamlaştırır.” diyen Thich Nhat Hanh böyle bir bağ kurar ruhla beden arasında.

Mevlânâ daha derine taşıyarak şöyle söyler bizlere:

"İnsan her nefeste yeni birisi olur ve her nefes, içini doldurduğumuz kelimelerle, bilmediğimiz bir âleme yolculuk eder. Sonra da oradan hediyelerle geri döner."

Ve ikaz eder: "Her şey gelip geçici ey gönül. Bak, az önce aldığın nefes bile geldi geçti. Sen bâki olana râzı ol."

Nefesini nerede ve ne için, kimin için kullandığın önemlidir çünkü. Sayılı nefes, ömrün de sermayesidir. 

Bazen de dost nefesi vardır insanın en yakınında hissettiği, özlediği.

Öyle ya..

"İnsana imtihan olarak özlemek yeter!
Bir şehri,
Bir sesi,
Bir nefesi." Cahit Zarifoğlu

Bir nefes, deyip geçme.
Sayılı nefeslerini bile özler insan yeri geldiğinde.
Ve nefesini kime harcayacağını iyi düşün. Sermayen boşa eriyip gitmesin.

Ve nefes alıyorsan, hâlâ umut var demektir.
Vaz geçme..

Ayşegül Eskikurt 

Yorumlar

  1. Nefesine,yüreğine,kalemine sağlık, dokundun gene yüreklere

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşegül Eskikurt22 Aralık 2024 20:13

      Çok teşekkür ederim sizler de sağ olun var olun..

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

En Güzel Mevsim

Mükâfat Beklentisi

Bir Veda.. Bir Muhasebe..