Berekete Mani Olan Durumlar
Hoş bir alıntı 🪔✍
Bereketsizlik sebeplerinin en büyüğü Allah’a isyan etmektir. Allah Rasûlü (sas) bir hadisinde “kul, işlediği günah sebebiyle rızıktan mahrum olur” buyurmuştur. (Ahmed bin Hanbel, Müsned, 22386 no’lu rivayet)
Ayette de şöyle geçer: "O [helak ettiğimiz] şehirlerin halkları iman edip takva sahibi olsalardı onların üzerine gökten ve yerden bereketler[in kapılarını] açardık ancak onlar yalanladılar. Biz de kazandıkları [günahlar] sebebiyle onları yakaladık.” (A’raf, 96)
Bereketsizliğin ikinci sebebi yalan, aldatma ve hiledir. Bir kimse yalan söyleyerek, başkalarını aldatarak görünüşte bir şeyler kazanabilir ancak bu kazanç, tıpkı şişen bir balon gibi bir zaman sonra patlamaya ve yok olmaya mahkûmdur. Allah Rasûlü (sas) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Alıcı ve satıcı [akit yaparken] birbirine doğru söyler ve [hiçbir şeyi gizlemeden açıklamaları gereken şeyleri] beyan ederlerse yaptıkları alışveriş [her ikisi için de] bereketli olur. Eğer birbirlerinden bir şeyler gizlerler ve birbirlerine yalan söylerlerse yaptıkları alışverişin bereketi ortadan kalkar.” (Buhârî, “Buyu’”, 16; Müslim, “Buyu’”, 9)
Haksız kazanç elde etmek de en büyük bereketsizlik sebeplerinden biridir. Haksız kazancın içine faiz, rüşvet ve kumar başta olmak üzere her türlü kazanç yolları girer. Rabbimiz faizin görünüşte bir artış olduğunu ama gerçekte malın bereketini tüketen bir virüs gibi olduğunu şu âyetlerde haber verir: “Allah faizi mahveder [faizli kazancı tüketir], sadakaları [ve zekâtları] ise [bereketlendirerek] arttırır.” (Bakara, 276)
Allah Rasûlü (sas) de haksız kazancın bereketsizliğini şu şekilde dile getirmiştir:
“Kim bir malı haklı bir sebeple elde ederse onun malı bereketlenir. Kim de haksız yolla bir mal elde ederse onun durumu yiyip yiyip doymayan kimsenin durumuna benzer.” (Müslim, “Zekât”, 121; İbn Mâce, “Fiten”, 16)
Bir diğer bereketsizlik sebebi şükürsüzlüktür. İnsanlar elde ettiklerini ancak şükrederek koruyabilirler. Rabbimiz “eğer şükrederseniz size olan nimetlerimi arttırırım yok nankörlük ederseniz [şunu bilin ki] benim azabım çetindir!” buyurmuştur. (İbrahim, 7)
Hırs ve tamahkârlık da bereketsizlik sebebidir. Hırslı insanın gözü doymak bilmez. Elinde ne kadar nimet olursa olsun “yok mu daha fazlası” diye düşünür. Bu durum da onu şükürsüzlüğe sevk eder. Allah Rasûlü, yeni Müslüman olmuş olan ve kendisine sürekli mal verilmesini talep eden Hakîm bin Hizâm’a şöyle buyurmuştur:
“Ey Hakîm! Şu dünya malı var ya yeşilliğe ve tatlı nimetlere benzer. Kim bu malı [hırsla değil de] cömert bir gönülle elde ederse o mal onun için bereketli olur. Kim de gözünü dikerek elde ederse o mal bereketli olmaz.” (Buhârî, “Zekât”, 49; Müslim, “Zekât”, 96)
En büyük bereket sebeplerinden birisi kanaatkârlık ve tok gözlülüktür. Kanaatkâr insan neye sahip olursa olsun onunla yetinmesini bilir, başkasının elindekine göz dikmez. Öyle olunca da Allah ona elindeki nimeti bereketli kılar.
Bir bereketsizlik sebebi de cimriliktir. Cimri insan malı tükenecek korkusuyla başkasına bir hayırda bulunmadığı gibi malını kendi ihtiyaçları için bile kullanmaktan çekinir. Öyle olunca da kazancının ve malının hayrını ve bereketini göremez. Şeytan da bunu bildiği için insana sürekli bir cimrilik korkusu verir. Nitekim Rabbimiz bunu bize şöyle haber verir:
“Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve fuhşiyatı [çirkin şeyler yapmayı] emreder.” (Bakara, 268)
Allah Rasûlü, şöyle buyurmuştur: “İnsanların sabaha ulaştığı her günde iki melek yeryüzüne iner. Bu meleklerden biri “Allah’ım malını infak edene başka mal ver” diye dua eder. Diğeri de “Allah’ım [cimrilik ederek] malını elinde tutan kimsenin malını telef et” diye dua eder.” (Buhârî, “Zekât” 26; Müslim, “Zekât”, 57)
Bir diğer bereketsizlik sebebi de israftır. İsraf, bir insanın malını gerekli olmayan yerlerde harcaması veya gerekli yerde harcadığı halde ölçüyü kaçırmasıdır. Mesela bir kimsenin malını içkiye vermesi israftır; çünkü günah olan bir yerde harcanmıştır. Buna karşılık giyecek kişinin ihtiyacıdır ama giyecek alırken ölçüyü kaçıracak derecede yüklü harcama yapmak da israf olur. İsraf yapmanın sebebi genellikle gösteriş yapmak, başkalarına karşı övünme isteğidir. İsraf ile nice nimetler tükenir. Buna karşılık israf ve cimrilik arasında iktisatlı davranmak kişinin malını bereketlendirir, azı çok eder.
İslâm ve İhsan sayfasından alıntıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder