Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tîn Sûresi, Fıtrat ve İnsan

Resim
"İncir ve zeytin hakkı için! Sina dağı, hakkı için! Bu emin belde hakkı için ki: Biz insanı en mükemmel sûrette yarattık. Sonra da onu en aşağı derekeye düşürdük. Ancak iman edip güzel ve makbul işler yapanlar müstesnadır. Onlara ise hiç eksilmeyen bir mükâfat vardır. Bütün bunlardan sonra ey insan, senin mahşere ve hesaba inanmana hangi engel kalabilir? Allah hakimlerin hâkimi değil midir?" (Tîn Sûresi, 1-8) Tîn Suresi Hicretten önce inmiş bir suredir. Diğer bir çok kısa sure gibi yeminle başlar. Mekke dönemi surelerin özelliklerinden biridir bu. Hem muhatabın dikkatini çeker bu şekilde, hem de ardından çok önemli bir hususa işaret edileceğini belirtir. Bu sure fıtratı en güzel özetleyen ifadelere sahiptir aynı zamanda. Kısacık bir kaç ayette bir insanın iniş ve çıkışlarını gözümüzün önüne serer. Hem edebiyat açısından, ses ve ifade yönüyle harikuladedir, hem de psikolojik açıdan çok ciddi ip uçları barındırır içinde. İnsanın ikilemli gel-gitli yaşamını gözler önüne serer.  ...

Ramazan'da Cân'dan Geçen Bayramda Cânanına Kavuşur

Resim
Ayların en güzelidir Ramazan Mü’minlerin nazarında. İftarıyla, sahuruyla, teravihi ile sanki bu âleme ait değildir. Küçük küçük dokunuşlarla, melekleştirir bizi ve kendi boyasına boyar inananları. Yüce Peygamberimiz Ramazan ayının yeni girdiği bir gün şöyle seslenir ashabına: “Size bereket ayı Ramazan geldi. Bu ayda Allah sizi kuşatıp rahmetini indirir. Günahları bağışlar, duaları kabul eder. Allah bu ayda sizin hayır hususunda yarışmanıza bakar ve sizinle meleklerine karşı iftihar eder. Allah’a hayır ameller takdim ediniz. Şâkî (günahkâr), bu ayda Allah’ın rahmetinden mahrum olan kimsedir.” [1] Ramazan o manevi atmosferi ile öylesine kuşatır ki, sonrasında insanlar artık bir ay önceki nefret dolu, hırs dolu insanlar değildir. Gözler süzülmüş, dillerde Kur’an ve zikir, öfke dili yerini sevgiye ve paylaşmaya bırakmıştır. Nitekim Allah Resulü Ramazan’ın bu yönüne “Oruç bir kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu bir gün olursa, o gün kötü söz söylemesin, kötü iş işlemesin ve şamata çıkarmasın. Ş...

Kadir Gecesi Üzerine

Bazı insanlar özeldir. Bazı mekânlar özeldir, kıymetlidir. Aynı şekilde bazı zamna dilimleri de kıymetlidir Hâk katında. Cuma geceleri, Arefe ve bayram geceleri, üç aylar gibi. Şüphesiz zamanların en kıymetlisi Ramazan ayı, gecelerin en şereflisi de Kadir gecesidir. Kuranda adi geçen tek ay ve yine adına sûre inen tek gece.. Ramazan ayını şöyle tanıtır Allah Rasulü (sas) bizlere: "Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur...." ve şöyle devam eder "Bu ayda dört hasleti çoğaltın: Bunlardan iki tanesiyle Rabbinizi razı edersiniz, iki tanesine de ihtiyacınız vardır. Rabbinizi razı edeceğiniz iki haslet: Allah’tan başka ilah olmadığına şahitlik etmeniz ve ondan af dilemeniz (istiğfar etmeniz)dir. Hep muhtaç olduğunuz iki haslet ise, Allah’tan cenneti istersiniz ve cehennemden O’na sığınırsınız." (İbn-i Huzeyme, Sahih; Beyhaki, Şuabu’l-İman, 5/223) Tavsiye ettiği şeyler aslında, imanı yenileme, istiğfarla temizlenerek, Cenneti talep etme, Azabı...

A'râftasın..

Resim
Hayal et kendini.. A'râftasın... Gitmekle kalmak.. vazgeçmekle yapmak.. susmakla konuşmak arasında.. cam kırıkları gibidir elinde tutmaya çalıştıkların....  A'raftasın... sanki bir uçurumun yamacında.. Bir çizgi kadar uzak.. bir çizgi kadar yakın..  Bir İlahi el.. bir ilahi nefha bekliyorsun.. ilk adımı atabilmek için.. küçük bebekler misali.. yeter ki hakikat olsun yaptığın.. ama isterse yutsun Yusuf gibi dipsiz bir kör kuyu .. isterse düşsün bedenin uçurumdan aşağı.. yeter ki seçtiğin hakikat olsun... A'raf'tasın.. bir uçurumun yamacında.. gitmekle kalmanın arasında..  Herkes bir A'raf yaşar hayatında.. ama asıl A'raf ne güzel de anlatılır vahyin diliyle.. Tam iki zıt kutubun ortasında.. Bir yan sevinç ve mutluluk dolu iken, diğer taraf acı, pişmanlık ve keder yüklüdür. Ve sen sadece izlersin...  Okuyalım birlikte... 34- Her ümmet için belirlenmiş bir müddet vardır. Vâdeleri gelince ne bir an geri bırakabilir, ne de bir an öne alabilirler. 35- Ey Âdem'in e...

Kadir'i Ararken

Resim
Son on güne girerken.. Zaman sayacı geri sayıma ramak kalmış, an be an tüketirken bizden ve ömürden.. Hazır mıyız Kadir’i bulup kadre erebilenlerden olmaya...? Bir hazine avcısı gibi arıyoruz o kutlu geceyi. Bazen yıldızlara bakarak, bazen esen yelden haber sorarak, bazen bir kuş sesinde, bazen gökyüzünün kızıllığında arıyoruz o gizli hazineyi. Kim bilir belki yakaladık, belki fark etmedik ya da daha teşrif bile etmedi kim bilir..? Her günü kadir gibi yaşayanlar şanslı.. Ama yine de aramaktan vazgeçmemeli, bulanlar hep arayanlardır çünkü.. Cenâb-ı Hak bu gecenin kudsiyetini bildirmek için beş âyetli bir sûrede üç defa "Leyletü'l-Kadr" ifadesini açıkça zikreder. Peki nedir Kadiri bu kadar değerli kılan, bin aydan daha hayırlı yapan? Kadir gecesi her şeyden öte Efendiler Efendisinin vahiyle, Cebrail’le ve Kur'an'la tanıştığı gecedir. Kur'an'ın inişine şahitlik eden kâinat, farklı bir renge bürünmüştür o anda.. Geceye değer veren Kur'an, Kur...

Sabretmek.. Ama Nasıl.?

Resim
İnsan dünyada sahip olamadığı her şey için zamanı suçlar. Ya da yapamadığı, elde edemediği şeyler için. Bir yerlere yetişmek için çabalar durur bir hayat boyu. Ama zaman onun önüne engeldir. İstediğini elde edemediğinde kızar, isyan eder. Ve daha çok zaman harcar elde edebilmek için. O koştukça emellerinin peşinden, dünya daha çok, daha çok, der ve kendine çeker. Bir kısır döngüdür bu, çünkü insanoğlunun istekleri hiç bitmez. İstedikçe hırs gösterdikce sabırsızlaşır. Bir an önce kavuşmak ister emellerine. Oysa emellerinin çokluğu nispetinde elem duyar insanoğlu. Öyle bir yük bindirir ki zayıf omuzlarına. Bir an önce büyüsün, bir an önce okusun, bitirsin, mezun olsun, iş sahibi olsun, evlensin, çocuğu olsun, evi olsun, arabası olsun, makamı mevkisi olsun, çocuğu da çabucak büyüsün, o da okusun bitirsin evlensin, işi olsun vs vs ... Ve bu böyle devam eder. Elinden kaçıp giden günlerin farkında bile olmaz. Halbuki her güzel iş sabır ister. Emek ve kararlılık ister. Beklemeyi bilmek gereki...